Ünite 3 – Finansal Analiz
Finans yöneticilerinin birincil amacı işletme piyasa değerini en yükseğe çıkarmaktır. Bunu kar ve riski göz önüne alarak yapar. Birçok karar alır ve uygular. Temel kararlar işletmenin ihtiyaç duyduğu kaynaklan sağlamak, sağlanan kaynaklarla dönen ve duran varlıklara yatırımın yapılması ve kar payı dağıtımıdır. Bu kararların işletme piyasa değeri üzerindeki etkilerini analiz edilmesi gerekir. İşletme faaliyet sonuçlarının analiz edilmesi ve performansının ölçülmesi finansal tabloların analizi ile mümkün olur.
Finansal Analizin Önemi Ve Kullanıcıları
Finansal analiz yapılarak finans yöneticileri aşağıdaki konularda bilgilere sahip olacaklardır;
- İşletmenin faaliyet sonuçlarının yeterli olup olmadığının belirlenmesi
- İşletmenin sahip olduğu kaynaklarının faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütebilmek için yeterli olup olmadığının belirlenmesi
- İşletmenin özsermayesinin düzeyinin belirlenmesi ve özsermaye ihtiyacının tespit edilmesi
- İşletme kaynaklarının aktif varlıklara dağılışı bakımından yeterli olup olmadığının belirlenmesi
- İşletmenin hedeflerine, amaçlarına ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi
- İşletmenin maliyetlerinin, kapasitesinin ve fiyatlandırma politikasının incelenmesi
- Geleceğe yönelik planların hazırlanması
- İşletme çalışanlarının performansının ölçülmesi ve denetimi
Finansal Analizden Yararlananlar
- İşletme Yöneticileri
- Kamu Kurumları: Vergi dairelerinin SSK’nın işletmelerin mali durumunu analiz etmesi
- Kredi verenler: İşletmeye borç verenler bunu yapar
- Sendikalar: Çalışanların haklarını korumak için, işletmenin verimli olması için önerilerde bulunur.
- Yatırımcılar: Halka açık hisse senetleri piyasasında hisse senetlerini satın alanlar için geçerli
- Kamu Oyu: Araştırmacılar, öğrenciler, sivil toplum örgütleri
Finansal Analizde Kullanılan Finansal Tablolar
Finansal Tablolar: Finansal bilgi sistemi süreci içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin, belirli zaman aralıkları ile bu bilgileri kullanacak olanlara iletilmesini sağlayan araçlardır.
Finansal Tabloların Özellikleri:
- Genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre hazırlanmalıdır. Tüm işletmeler aynı kurallara göre finansal tabloları hazırlamalıdır.
- Finansal tablolardaki bilgiler güvenilir, doğru ve samimi olmalıdır. Bunun için işletmeyle bağlantısı olmayan bağımsız denetçiler tarafından bu bilgilerin incelenmesi gerekir. Buna” bağımsız dış denetim” denir.
Bilanço: Belirli bir tarihte işletmenin sahip olduğu varlıkların neler olduğunu ve bunların hangi kaynaklardan sağlandığını gösteren tablodur.
Gelir Tablosu: İşletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ve aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri gösteren ve işletmenin net karını ve zararını belirten tablodur.
Finansal Analiz Türleri
Kapsamına, amacına ve analiz yapanın kimliğine göre üçe ayrılır.
Kapsamına göre; | Amacına göre; | Yapanın kimliğine göre; |
1.Statik Analiz 2.Dinamik Analiz |
1. Yönetim Analizi 2. Yatırım Analizi 3. Kredi Analizi |
1. İç Analiz 2. Dış Analiz |
Finansal Analizde Kullanılan Teknikler
- Oran Analizi
- Karşılaştırmalı Tablolar Analizi
- Yüzdeler yöntemi ile Analiz (dikey analiz)
- Eğilim yüzdeleri yöntemi ile analiz (trend analizi)
1. Oran Analizi
Tüm oran analizleri statik (bir dönemin finansal verilerinden yararlanılan) yöntemlerdir.
a)Likidite Oranları: İşletmenin vadesi gelen borçlarını ödeme olanaklarını ortaya koyup çalışma sermayesinin yeterli olup olmadığını belirler. İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü ölçmek için hesaplanan oranlardır.
b)Finansal Oranları (Borç): İşletmenin özsermayesi ile borçları arasındaki ilişkiyi gösteren oranlardır.
c)Faaliyet Oranları (Etkinlik oranları): İşletmenin varlıklarını etkin kullanıp kullanılmadığını ölçen oranlardır.
d)Karlılık Oranları: İşletmenin yönetiminin etkinliği hakkında bilgi veren oranlardır. Yeterli karlılığın elde edilip edilmediğini gösterir. Yöneticilerin başarısı hakkında bilgi verir.
e)Piyasa Değeri Oranları: İşletmenin sermaye piyasasındaki performansını ölçmek için kullanılır.
a) Likidite Oranları
Bu oranların yüksek olması her zaman iyidir.
Cari Oran |
= |
Dönen Varlıklar |
~ 2 |
Kısa Süreli Borçlar |
Normal şartlar altında işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini ortaya koyar. Üretim işletmeleri için bu oran yaklaşık 2’dir. 2’den büyük olması iyidir.
Gelişmekte olan Türkiye gibi ülkelerde uzun vadeli kredi sağlamak güç ve sermaye piyasasından fon sağlama sınırlı olan ülkeler için 1,5 olması yeterlidir.
Asit – Test Oranı |
= |
Dönen Varlıklar – Stoklar |
~ 1 |
Kısa Süreli Borçlar |
Asit-test Oranı, Likidite oranı olarak da bilinir. Dönen varlıklardaki en düşük likiditeye sahip varlıklar olan stoklar dönen varlıklardan çıkartılır. Bu şekilde daha hassas borç ödeme gücü ölçme oranına ulaşılır.
Cari oran Asit – test oranına göre daha kaba bir ölçüdür. Asit test oranı işletme durumunu daha hassas ölçer.
Nakit Oranı |
= |
Hazır Derğerller + Menkul Kıymetler |
~ 0,2 |
Kısa Süreli Borçlar |
veya;
Nakit Oranı |
= |
Dönen Varlıklar |
– |
Ticari Alacaklar |
– |
Stoklar |
Kısa Süreli Borçlar |
şeklinde de ifade edilir.
Hassas oran olarak da bilinir. Formüldeki hazır değerler; para ve benzeri varlıklar, geçici yatırımlardan oluşur.
Nakit oranı alacakların tahsil edilmemesi ve faaliyetlerden elde edilen nakit girişinin durması halinde işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme kabiliyetini gösterir.
Likidite Oranları Değerlendirilirken Göz önüne Alınması Gereken Faktörler;
- Likidite oranlarına bakmadan varlıkların kalitesini de gözden geçirmek gerekir. Kalite ise, iktisadi varlığın satılması durumunda gerçek değerini bulma ihtimalidir.
- Donen varlıkların yapısının, işletmenin satın alma ve satış koşullarının, kısa vadeli yabancı kaynakların vade dağılımlarının göz önünde tutulması ve değerlendirilmesi gerekir.
- İşletmenin kredi değerliliği, ticari itibarı vs.
- Alacakları tahsil süresi, devir hızları gibi faaliyetleriyle ilgili oranların burada göz önünde bulundurulması gerekir.
- İşletmenin yapısı ve mevsimsel etkiler de dikkate alınmalıdır.
b) Finansal Yapı İle İlgili Oranlar
İşletmenin mali yapısı ve uzun vadeli borç ödeme gücünün göstergesi olan oranlardır.
İşletmelerin varlıkları özkaynaklar ve yabancı kaynaklarla finanse edilebilir.
Finansmanın temel ilkesi dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklarla, duran varlıkların da uzun vadeli yabancı kaynaklarla ve özkaynaklarla finanse edilmesidir. Bu işletmenin risk seviyesini düşürür.
İşletmenin toplam kaynakları içinde yabancı kaynaklarının payına bakılır. Bu işletme borç verenler açısından önemlidir. İşletmenin borç seviyesi artarsa borç verenler kendilerini daha az emniyette hissederler.
Yabancı kaynakların maliyeti yani işletmenin katlandığı faiz yükü irdelenir. Faiz yükü artarsa, işletme karlılığını olumsuz etkiler.
İşletmenin toplam kaynaklarının bir kısmı yabancı kaynaklardan oluşması işletmenin finansal kaldıraçtan yararlanmasını sağlar.
Aşağıda bir üretim işletmenin ideal mali yapısı verilmiştir. Eğer bir ticaret işletmesi ise, pasif yine aynı değerlerde kalmak üzere dönen varlıkları duran varlıklardan daha fazla olması beklenir.
Bu tablodan yararlanarak finansal oranları yorumlayınız.
Borçlanma Oranı (Kaldıraç Oranı)
Toplam Yabancı Kaynaklar |
Aktif veya Pasif Toplamı |
İşletme varlıklarının yüzde kaçının yabancı kaynaklardan finanse edildiğini gösterir.
İşletmeye kredi verenler bu oranın küçük olmasını isterler. Ortaklar ise bu oranın belirli bir düzeye kadar büyük olmasını isterler. Böylece optimum sermaye yapısına ulaşırlar. Optimum sermaye yapısı borçlanma maliyetinin minimum olduğu noktadır.
Gelişmiş ülkelerde bu oranın % 50’nin altında olması arzu edilir. Ülkemizde (gelişmekte olan ülkeler) oran % 70’lere kadar çıkmaktadır.
Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların Pasif Toplamına Oranı
Ticaret ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde bu oran üretim işletmelerine göre yüksektir.
Uzun Vadeli Yabancı Kaynakların Pasif Toplamına Oranı
Üretim işletmelerinde duran varlık payı yüksek olduğundan bu oran yüksek çıkar. (Duran varlıklar uzun vadeli kaynaklarla finanse edilir)
Duran Varlık Devamlı Sermayeye Oranı
Duran varlıklar |
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar + Özkaynaklar |
Özkaynak (Özsermaye ) + Uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamına devamlı sermaye denir.
Oranın 1 ‘den küçük olması arzu edilir. Oranın
1 ‘den büyük olması duran varlıkların bir kısmının kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilebileceğinin gösterir. Bu işletmenin riskini yükseltir.
Maddi Duran Varlık Özsermaye Oranı
Maddi Duran Varlık |
Özsermaye |
Maddi duran varlıkların finansmanda Özsermayeden hangi oranda faydalanıldığını ortaya koyar. Oranın 1 ‘den büyük çıkması duran varlıkların bir kısmının borçla finanse edildiğini gösterir.
Faizleri Karşılama Oranı
Faiz ve Vergi Öncesi Kar |
~8 |
Faiz Giderleri |
Oran işletmelerin ödemek zorunda oldukları faizleri kaç kez kazandıklarını ortaya koyar. Bu değerden düşük çıkarsa işletmenin faizleri öderken sıkıntıya düşeceğini gösterir.
Finansal Yapıyla İlgili Oranlar Değerlendirilirken Göz Önüne Alınması Gereken Faktörler:
- Satış istikrarı olan, pazar payı yüksek, tekelci güce sahip, likidite durumu iyi olan işletmeler daha fazla yabancı kaynak kullanabilir.
- Gelişmekte olan ülkelerde uzun vadeli sermaye birikimi yeterli olmadığından işletmelerin özsermayeleri genellikle yetersiz olur. Borç oranlan ve kısa vadeli borçları daha fazla olur.
- Enflasyonist dönemlerde işletmelerin borçlanma ihtiyacı artış gösterir borç oranları yüksek çıkar.
c) Faaliyet Oranları (Çalışma Oranları veya Verimlilik Oranları)
İşletmenin sahip olduğu ve faaliyetlerini gerçekleştirmede kullandığı varlıkların ne ölçüde etkin kullanıldığını tespit etmede kullanılan oranlardır. Yüksek olması olumludur.
Hesaplamada bilanço ve gelir tablosu birlikte kullanılması gerekir.
Gelir Tablosu |
A-Brüt Satışlar |
Net Satışlar … Satışların Maliyeti (-) |
Brüt Satış Karı/Zararı … |
B- Faaliyet Giderleri Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri (-) Araştırma Geliştirme Giderleri (-) Genel Yönetim Giderleri (-) |
Faaliyet Karı/Zararı … |
C- Diğer Gelir ve Giderler |
… Net Kar … |
Not: Eksi (-) ile gösterilenler satışlardan çıkartılarak kalanları bir alt kısma yazılarak hesaplamalar yapılır. Kalın karakterlerle yazılı olanlar sonuçlardır.
Stok Devir Hızı
İşletmedeki stokların paraya çevrilebilme hızını ortaya koyar. Stokların dönem içinde kaç defa yenilendiğini gösterir.
Satışların maliyeti |
Ortalama stok |
Stok devir hızı yüksek olması olumludur. Bu durumda stoklar işletmede hızla paraya çevrilebilir, satış hacmi genişler ve karlılık artar.
Alacak Devir Hızı
Alacakların yılda kaç kez tahsil edildiğini gösterir.
Kredili satışlar |
Ticari alacaklar |
Alacakların devir hızının yüksekliği işletmenin alacak politikasının iyi işlediğini şüpheli alacaklarının fazlaca bulunmadığını ve bu nedenle tahsilat kayıplarının düşük olduğunu gösterir.
Alacaklarının Ortalama Tahsil Süresi
İşletmelerin ticari alacaklarının faaliyet dönemi içinde ortalama kaç gün içerisinde tahsil edilebileceğini gösterir.
Yıldaki Gün Sayısı |
Alacak Devir Hızı |
Yüksek çıkması olumsuzdur. İşletmenin içinde bulunduğu endüstri kolu ortalamasından yüksek çıktığı taktirde işletmenin verimsiz bir alacak politikası izlediğini, alacaklarını süresi içerisinde tahsil edemediğini, işletmenin şüpheli alacak riskiyle karşı karşıya bulunduğunu ortaya koyar. Oran düşük ise işletme lehinedir.
İşletme Sermayesi Devir Hızı
İşletme sermayesinin ne ölçüde verimli kullanıldığını ölçmek için kullanılır.
Net Satışlar |
Dönen Varlıklar |
Maddi Duran Varlıklar Devir Hızı
Gelir Tablosu |
A-Brüt Satışlar Satışlar Satış İadeleri (-) Satış İskontoları (-) |
Net Satışlar … Satışların Maliyeti (-) |
Brüt Satış Karı/Zararı … |
B- Faaliyet Giderleri Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri (-) Araştırma Geliştirme Giderleri (-) Genel Yönetim Giderleri (-) |
Faaliyet Karı/Zararı … |
C- Diğer Gelir ve Giderler |
… Net Kar … |
Pratik Bilgi: Formüllerin isimlerinde yer alan ilk ifade genelde paydada yer alır. Payında yer alan ise ilgili diğer bir kalemdir.
c) Karlılık Oranları
İşletmenin faaliyetleri sonucunda ulaşılan başarıyı ölçmek, ölçülü ve yeterli bir karlılığın elde edilip edilmediğini değerlendirmek için karlılık oranlarından yararlanılır.
Faaliyet oranlarında olduğu gibi bilânço ve gelir tablosu bilgilerinden faydalanılarak hesaplanan oranlardır.
Net Karın Özkaynaklara Oranı
İşletme sahip veya ortakları tarafından işletmeye sağlanan sermayenin her birimine düşen kar payını gösterir. Bu oran hem kar marjından hem de toplam varlıkların devir hızından etkilenir.
Faaliyet karının artırılabilmesi için fiyatların arttırılıp veya birim maliyetlerin azaltılmasıyla sağlanabilir. Bu oran özsermayenin azaltılması ile de arttırılabilir. Oranın yüksek çıkması olumludur.
Net Karın Satışlara Oranı
Net kar, Net satışlardan satılan malın maliyeti, faaliyet giderleri, faaliyet dışı giderler, finansman giderleri çıkartılır faaliyet dışı gelirler eklenir.
Net Karın Aktif Toplamına Oranı
Aktiflerin işletmede ne ölçüde karlılıkla kullanıldığını tespit amacıyla kullanılır.
Bu oran vergiden önceki karla ve vergiden sonraki karla iki farklı biçimde hesaplanır.
Faiz ve Vergi Öncesi Kar |
Aktif Toplamı |
Bu kullanım daha anlamlıdır.
Diğer karlılık Oranları:
- Vergiden önceki kar / Özkaynaklar
- Faaliyet karı / net satışlar. Bu oran düşerse faaliyet giderleri yüksek olur.
- Brüt satış karı / Net satışlar
- Olağan kar / Net satışlar
- Dönem karı / Net satışlar
d) Piyasa Performansını Değerlendirmede Kullanılan Oranlar
Fiyat Kazanç Oranı
Hisse senedinin borsa değerinin hisse başına gelire oranlanması ile bulunur.
Piyasa Değeri / Defter Değeri
İşletmenin borsa değerinin işletmenin özkaynaklarının kaç katı olduğunu gösterir.
Oran artarsa hisse senedi fazla değer kazanır.
Hisse Senedi Başına Kar Oranı
İşletmenin her bir hisse senedi başına ne miktarda kar elde ettiğini tespit etmek amacıyla kullanılır. Bu oran üzerinde enflasyon etkili olabilir sermaye artırımı yıllarında oran küçülebilir.
2. Karşılaştırmalı Tablolar Analizi
Birden fazla yıla ait bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin yıllar itibariyle değişimlerini göstermek için yapılır. Dinamik bir analizdir. Buradaki karşılaştırma ifadesi işletmenin kendi içindeki oranları yıllar itibariyle karşılaştırmayı ifade eder. Yani başka firmaların oranlarıyla karşılaştırma söz konusu değildir.
Aşamaları:
- Bilanço ve gelir tablosundaki her bir kalemin bir önceki yıla göre mutlak farkları alınır ve artış ya da azalış tespit edilir.
- Hesaplanan mutlak farklar yüzdesel ifadelere dönüştürülür.
- Bu değişimlere sebep olacak nedenler aranır.
Karşılaştırmalı Analizde Göz Önüne Alınması Gerekenler:
- Baz alınan yılın normal bir faaliyet dönemine ait olmalıdır.
- Enflasyon etkisinden arındırılmalıdır
- Her bir kalemdeki değişim, işletmenin mali durumunun karlılığına ve piyasa değerine etkisi değerlendirilmelidir.
- Diğer analiz tekniklerinde de yararlanılmalıdır.
3. Yüzde Yöntemiyle Analiz
Bu yöntemde işletmenin bilanço ve gelir tablosu değerleri yüzde değerler ile ifade edilir.
Bu yüzde değerler; bilanço kalemlerinin grup toplamına ya da aktif, pasif toplamına göre bulunur. Yüzde yönteminde aktif, pasif toplamı yüzde 100 kabul edilir. Gelir tablosunda ise net satışlar yüzde 100 kabul edilir.
4. Eğilim Yüzdeleri Analizi (Trend Analizi)
Daha uzun dönemlerde analiz yapıldığında trend analizinden yararlanılır. (En az 5 – 6 yıllık finansal tablolara göre yapılabilir)
Birbiriyle ilişkili iki kalemin birlikte yorumlanması gerekir. Kalemlerin eğilimindeki etkileşimin işletmenin mali durumuna ve faaliyet sonuçlarına etkisi belirlenir. Sonuç trend analizi, bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin uzunca bir süreçte göstermiş olduğu eğilimlerin karşılaştırılması suretiyle yapılan analizdir.