Trend (Eğilim Yüzdeleri) Analizi

Analizinin Kullanım Amacı ve Kapsamı

İşletmenin uzun bir zaman dilimi içinde, çok sayıda eşit uzun­lukta dönemler itibariyle gösterdiği seyrin (trendin) oransal sonuçlar­la ortaya konularak incelenmesine de gereksinim vardır. Böylece işlet­menin uzun dönemde; varlıklarını verimli kullanma durumu, borçlan­ma eğilimi, satışları ve karlılığı gibi konularda değerlendirmeler yapılabilir.

Bilanço Kalemi

2000

2001

2002

2003

2004

Dönen Varlıklar

500

575

350

490

700

K.V. Yabancı Kaynaklar

200

175

250

270

400

Trend (eğilim yüzdeleri) analizi, işletmenin 8-10 yıldan başlayan oldukça uzun dönemler itibariyle, mali durumuna ve faaliyet sonuçlarına ilişkin kalemlerinin değişim trendini( eğilimini) belli bir yılın sonuçlarına endeksleyerek gösteren bir mali analiz yöntemidir.

Bu yöntem uygulanarak, ilgili mali tablo kalemlerinin dönemler itibariyle artış veya azalış şeklindeki değişikliklerinin, seçilen temel

(baz) yıla göre oransal önemlerinin ortaya konulması ve buna göre işletmenin gelişme yönünün belirlenmesi amaçlanır.

Gelir Tablosu Kalemi

2000

2001

2002

2003

2004

Net Satışlar

600

650

720

700

750

Satışların Maliyeti

400

450

750

700

550

Brüt Satış Kan/Zararı

200

200

(30)

0

200

Yöntem, bilanço ve gelir tablosundaki her bir kalemin eğilimi hesaplanarak uygulanabilir veya genellikle tercih edilen şekliyle, yalnızca aralarında anlamlı ilişki kurulabilen kalemlerin eğilimlerinin karşılaştırılması yoluyla uygulanır.

Trend analizinin uygulanmasında şu sıra izlenir;

  1. Analizin uygulanacağı zaman dilimi (dönemler) belirlenir,
  2. Eğilim yüzdelerinin hesaplanmasında temel (baz) olacak dönem seçilir
  3. Bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin eğilim yüzdeleri hesaplanır,
  4. Analiz sonuçlan yorumlanır

Mali Tabloların Eğilim Yüzdeleri İle Hazırlanması

Bilanço Kalemi

2000

2001

2002

2003

2004

Dönen Varlıklar

100

115

70

98

140

K.V. Yabancı Kaynaklar

100

88

125

135

200

İnceleme dönemi içinde her yönden normal kabul edilen bir döne­min baz yıl olarak seçilmesi ve analizi yapılacak bütün kalemlerin dönemler itibariyle tutarlarının, aynı kalemlerin baz yıldaki tutarlarına oranlamak suretiyle eğilimlerinin hesaplanmasıdır.

Baz yıl, eğilim yüzdelerini hesaplamak için tüm dönemlerdeki tutarların oranlandığı dönemdir.  Bu durumda, tüm kalemlerin baz yıldaki tutarı 100 kabul edilir ve kalemlerin diğer dönemlerdeki eğilimi yüzde şeklinde ifade edilir. Uygulamada, genellikle analiz döneminin başlangıç yılı baz yıl olarak kabul edilmektedir. Ancak bunun, aşırı dalgalanmaların yaşandığı bir kriz veya hiper enflasyon yılı ya da olumlu etkileri ile öne çıkan bir büyüme veya kar yılı olma­masına dikkat edilmelidir. Çünkü baz yılın normal bir yıl olmaması durumunda, eğilim yüzdeleri anlamlı bir seyir vermeyecek ve hatalı yorumlara yol açacaktır.

Eğilim Yüzdesi =  Kalemin Diğer Yıldaki Tutarı x 100

Kalemin Baz Yılındaki Tutarı

Bu şekilde bulunan sonuçlar; 100’den büyük ise kalemin incelenen dönemdeki  değerinin baz yıl değerinden  yüksek, 100’den küçük olması durumunda ise düşük olduğunu gösterir .

Hesaplama sonucunda ortaya çıkan küsuratlar tam sayıya çevrilir. Örneğin; 44,44=44 veya 166,6=167 gibi incelenen kalemin baz yılda tutarı yoksa, o kalemin eğilimi hesaplanamaz.

2000 yılının baz yılı olarak seçilmesi durumunda, dönen varlıkların ve kısa vadeli yabancı kaynakların 2002 yılındaki eğilim yüzdeleri şöyle hesaplanır:

Dönen varlıkların                 350 x 100 / 500 = 70

KV borçların 2002 eğilim      250  x 100 / 200 = 125

2000 yılının baz kabul edilmesi durumunda, gelir tablosu kalem­lerinin 2002 yılındaki eğilimleri, bilanço kalemlerinde olduğu gibi şöyle bulunur:

Net satışların 2002 eğilimi         720×100 /600 = 120

Satışların maliyeti 2002 eğilimi  750×100 /400 = 188

Brüt satış zararı 2002 eğilimi      30×100 /200  = -50

Bu hesaplamalarla örnek bilançonun eğilim yüzdeleri şöyle elde edilir:

Örnek gelir tablosunun eğilim yüzdeleri de şöyle elde edilir:

Gelir Tablosu Kalemi 2000 2001 2002 2003 2004
Net Satışlar 100 108 120 117 125
Satışların Maliyeti i 00 113 188 175 138
Nakit Satış Kârı/Zararı 100 100 -15 100

Uzun dönemli bir analiz yöntemi olan trend analizinin anlamlı sonuçlar verebilmesi için, rakamlar üzerindeki suni etkilerin ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi gerekir.

Eğilim Yüzdeleri Yorum Esasları

Yorumda Uyulacak Genel Esaslar

Eğilim yüzdelerinin yorumlanmasında şu sıra izlenir;

1) İncelenen kalemlerin eğilimlerinin belirlenmesi,

2) İlişkili kalemlerin eğilimlerinin etkileşiminin araştırılması,

3) Kalemlerin eğilimlerinin etkileşim sonuçlarının değerlendirilmesi,

4) Belirlenen etkileşimin gelecekteki etkisinin tahmin edilmesi

1) İncelenen kalemin eğiliminin belirlenmesi, Bir önceki bölümde açıklanan hesaplama şekline göre analiz sonuçlarının ortaya konulması ile başlar. Eğilimin yüzdeleri, karın zarara veya zararın kara dönüşmesi dışında,daima pozitif olup 100’ün altındakiler azalış,
100’ün üzerindekiler ise artış eğilimini gösterir.

Baz yıl rakamına çok yakın ( 100’e yakın) ve sürekli aynı seyri izleyen değişmeler, o kalemin eğiliminin olmadığını gösterir.

2) İlişkili kalemlerin eğilimleri arasındaki etkileşimin araştırılması, Kalemlerin birbirleriyle olan ilişkisine dayanır.

Bir kalemin eğilimindeki artışın veya azalışın diğer kalemin eğili­mindeki artışı veya azalışı destekleyip desteklemediği ve bu etkileşimin ne yönde ve nasıl gerçekleştiği araştırılır.

Örneğin, satış hasılatına dönüşecek bir varlık olan stoklar ile satışlar arasında veya satışlardan tahsilat durumunu belirlemek üzere ticari alacaklar ile satışlar arasında bu tür ilişkiler araştırılabilir.

3) Kalemlerin eğilimlerinin etkileşiminin belirlenmesi ile incele­nen döneme ilişkin kalemlerin eğilimlerindeki değişimin ne anlama geldiği yorumlanır.
Buna göre işletmenin, incelenen dönemdeki mali durumu ve faaliyet ile ilgili eğilimin yönü ve bu eğilimin nedenleri ortaya konul­muş olur. Eğer varsa, sektör eğilimi ile karşılaştırma yapılarak daha dinamik bir değerlendirme yapılabilir.

4) Belirlenen etkileşimin gelecekteki etkisinin tahmin edilmesi ise, Analiz yapmanın esas amaçlarından birisidir. Çünkü mali tablolardaki bilgiler geçmişe aittir ve o bilgiler kullanılarak ancak geçmişle ilgili bir yargıya varılabilir, bir durum tespiti yapılabilir.
Oysa mali analizde amaç ileriyi görmektir. Özellikle trend analizinde bu daha da öne çıkmaktadır.

Uzun bir döneme ait eğilim yüzdeleriyle, gelecekte de benzer koşullarda nasıl bir eğilimin oluşacağı belirlenmeye çalışılır ve değişen bazı koşullara göre esnek davranabilmeyi sağlayacak yol haritaları geliştirilebilir.

İlişkili Kalemlerin Eğilimlerinin Yorumu

Trend analizi yoluyla incelenecek kalemler(gruplar) aşağıdaki gibi belirlenebilir;

  • Dönen varlıklar – Duran varlıklar
  • Dönen varlıklar – Kısa vadeli yabancı kaynaklar
  • Stoklar – Ticari borçlar
  • Duran varlıklar – Öz kaynaklar
  • Yabancı kaynaklar – Öz kaynaklar
  • Brüt satışlar – Net satışlar
  • Net satışlar – Satışların maliyeti
  • Net satışlar – Faaliyet giderleri
  • Net satışlar – Finansman giderleri
  • Dönen varlıklar – Net satışlar
  • Ticari alacaklar – Net satışlar
  • Stoklar – Net satışlar
  • Maddi duran varlıklar – Net satışlar

Mali Duruma İlişkin Analiz Ve Yorum

1) Dönen Varlıklar ile Duran Varlıklar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Aktifin bütün olarak ele alınması ve dönen varlıklarla duran varlıklardaki eğilimlerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, işletmenin varlık yapısının gelişimi ile ilgili bir fikir verir.

Genellikle ticaret işlet­melerinde dönen varlıkların, toplam aktif içinde daha çok yer tuttuğu, üretim işletmeleri ile büyük çapta sabit yatırıma dayalı hizmet işlet­melerinde ise maddi duran varlıkların ağırlıkta olduğu bilinir.

Dönen veya duran varlıklarda artış olması işletmenin büyüdüğünü, yatırım yapabildiğini ve varlıklarını verimli kullanabil­diğini gösterir. Ancak bunun kaynakla ve satışlarla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi daha yararlı sonuçlar verir.    Bu arada iki ana varlık grubunun eğilimini karşılaştırmaktan amaç, işletmenin faaliyet konusu ve hacmi ile varlık yapısının gelişiminin uyumlu olup olmadığını ve varlıkların kendi içindeki dağılımının dengeli bir seyir izleyip izleme­diğini belirlemektir.

2)  Dönen Varlıklar ile K.V. Yabancı Kaynaklar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Dönen varlıkların ve kısa vadeli yabancı kaynakların birlikte artış eğilimi göstermesi durumunda; varlıklardaki artış eğilimi borçlardaki artış eğiliminden yüksek olduğu sürece olumlu yorumlanabilir. Çünkü bu durumda işletmenin belli bir çalışma sermayesine ve kısa vadeli borç ödeme gücüne sahip olduğu düşünülür.

Dönen varlıklar artarken, kısa vadeli borçların azalma eğilimi göstermesi ise daha da olumlu yorumlanır.

Dönen varlıklar azalış eğilimindeyken kısa vadeli borçların daha yavaş azalması, işletmenin likiditesi ve borç ödeme gücü açısından olumsuz değerlendirilir.

Net çalışma sermayesi, dönen varlıklarla kısa vadeli borçlar arasındaki olumlu farktır.

3) Stoklar ile Ticari Borçlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Stoklar artış eğilimi gösterirken ticari borçların azalış veya daha yavaş bir artış eğilimi göstermesi olumludur. Bu işletmenin mal/ malzeme alımlarını daha çok peşin yaptığını ve ticari borçların vadesinde ödeyebildiğini gösterir. Ticari borçların daha yüksek bir artış eğilimi göstermesi ise, işletmenin borç ödeme konusunda zorluk yaşadığı ve borçlanma koşullarının daha da ağırlaşacağı anlamına gelir.

4) Maddi Duran Varlıklar ile Öz Kaynaklar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Uzun dönemde duran varlıkların öz kaynaklarla finanse edilmesi tercih edilen bir durumdur. Dolayısıyla öz kaynakların duran varlıklardaki artış eğiliminden daha yüksek olması istenir. Eğer azalış eğilimi söz konusu ise, o zaman da öz kaynakların duran varlıklara göre daha yavaş bir azalış eğilimi göstermesi beklenir.

5) Yabancı Kaynaklar ile Öz Kaynaklar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

İşletmelerin uzun dönemde öz kaynakla finansmanı tercih edilir.

Çünkü öz kaynaklar hem maliyeti en düşük finansman yoludur hem de güçlü bir işletme imajının oluşmasını sağlayarak alacaklılar için güvence oluşturur.

Öz kaynaklarda artış eğiliminin olması ve bu artışın özellikle dönem karlarıyla beslenmesi, buna karşılık borçlarda azalış veya daha

yavaş bir artış eğiliminin olması olumludur. Bunun tersi durumda ve özellikle de borçların kısa vadeli olması durumunda,

işletmenin sürekliliği açısından olumlu yorumlanmaz

Faaliyet Sonuçlarının Analizi Ve Yorumu

1) Brüt Satışlar ile Net Satışlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Brüt satışlar artış eğilimi gösterirken, net satışların da aynı oran­da ya da daha yüksek bir artış eğilimi göstermesi olumlu yorumlanır.

Bu brüt satışlardan net satışlara geçerken fazla kayıp verilme­diğini, iade ve iskontoların az olduğunu veya hiç olmadığını gösterir. Brüt satışlar eğiliminin net satışlar eğiliminden daha hızlı bir artış göstermesi, iade ve iskontolarda artışın göstergesi olacağından, olum­suz bir gelişmeyi gösterecektir. Bu iki kalemdeki azalış eğilimi ise, işletmenin satış hasılatındaki düşüşü göstereceğinden olumsuz değerlendirilir. Son iki cümlede belirtilen olumsuzlukları, işletmenin üretim, pazarlama, satış ve dağıtım birimleriyle ilgili politika ve uygu­lamalarının gözden geçirilmesini gerektirir.

2) Net Satışlar İle Satışların Maliyeti Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Net satışların, satışların maliyetinden daha yüksek bir artış eğilimi göstermesi ya da net satışlar artarken satışların maliyeti eğiliminin azalması olumlu yorumlanır. Çünkü bu durumda işlet­menin iyi bir fiyat politikası izlediği, maliyetlerin kontrol altında tutulduğu ve yeterli brüt satış karı elde edildiği düşünülür. Ancak, bu değerlendirmenin, miktar ve fiyat hareketleri birlikte ele alınmak suretiyle yapılmasında yarar vardır. Zira satışların maliyetindeki artış, iş hacminin büyüdüğünün bir göstergesi de olabilir. Bu durumda fiyatlama ve kar marjı ile ilgili önlemlere yoğunlaşmak gerekir.

Satışların maliyeti artış eğilimi gösterirken, net satışların azalış eğilimi göstermesi veya bu iki kalemin paralel bir seyir izlemesi olumlu yorumlanmaz. Çünkü bu durumda satışlardan yeterli bir karın sağlanamadığı veya işletmenin ana faaliyet konusundan zarar ettiği düşünülür.

Örnek işletmenin eğilimleri şöyledir ;

Kalemler/Yıllar

2000

2001

2002

2003

2004

2005

Net Satışlar 100 185 544 1019 2061 4082
Satışların Maliyeti 100 195 540 966 1930 4021

Örnekte yer alan eğilimler incelendiğinde, net satışlar ile satışların maliyetinde birbirine yakın, paralel bir artış seyrinin olduğu görülür. Son yıllarda net satışlardaki artış eğiliminin yüzdeleri işlet­menin brüt satış karlılığı hakkında pek olumlu bir görüntü ver­memektedir. Ancak mutlak rakamlara bakıldığında işletmenin, incele­nen dönemde sürekli artan bir brüt satış karı trendine sahip olduğu görülmektedir. Bu da, eğilim yüzdelerinin tek başlarına yorum­landığında, yeterince yararlı olamayacağının iyi bir örneğidir.

3) Net Satışlar ile Faaliyet Giderleri Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Faaliyet giderlerindeki artış eğiliminin net satışların eğiliminden daha yavaş olması veya net satışlar artarken faaliyet giderlerinin azal­ması olumludur.Bu durum işletmenin, faaliyet liderlerini karşıladıktan sonra, dönem karma katkı sağlayacak, yeterli bir faaliyet karına sahip olduğunu gösterir.Ancak faaliyet giderlerinin;

ARGE; Paz.Sat.Ve Dağ.Ve Genel. Yön. Giderlerinden oluştuğu bilinmektedir.

Bunların içinde pazarlama, satış ve dağıtım giderlerinin net satışlarla ilişkilendirilmesi daha anlamlı sonuç verir . Genel yönetim giderlerinin daima net satışlar eğiliminin altında bir seyir izlemesi ter­cih edilir.

Ar-Ge giderleri ise işletmeye ileride önemli kazanımlar sağlaya­cak olan ve genellikle belli dönemlerde çok yüksek tutarlı giderler şeklinde karşımıza çıkar.

Dolayısıyla faaliyet giderleri içinde ar-ge giderlerinin payının yüksek olması ve bu yüzden faaliyet giderlerindeki artış eğiliminin net

satışlardaki artış eğiliminden fazla olması durumunu mutlak olumsuzluk şeklinde değerlendirmek, ar-ge giderlerinin uzun vadede satışlara yapacağı katkıyı dikkate alarak yorum yapmak gerekir.

4) Net Satışlar ile Finansman Giderleri Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Net satışlardaki artış eğiliminin finansman giderlerindeki artış eğiliminden daha yüksek olması olumlu yorumlanır. Tersi durumda ise, işletmenin finansman politikasını gözden geçirmesi ve finansman giderlerini kontrol altında tutmaya yönelik tedbirler almışı gerekir.

Net satışlardaki artış hızının yüksek olması, işletmenin finansman gider­lerini karşılamaya yeterli bir karlılığa sahip olduğunu ve kredi veren­lerin işletmeden alacaklarının güvencede olduğunu gösterir

Mali Durum İle Faaliyet Sonuçlarının İlişkilendirilerek Analizi Ve Yorumu

1) Dönen Varlıklar ile Net Satışlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Dönen varlıklar artarken, net satışların da buna paralel veya daha yüksek bir hızla artması olumludur. Bu durum dönen varlıklar devir hızının yüksek olduğunu ve bu gruptaki varlıkların etkin kullanıldığını gösterir. Bu ise, işletmenin likidite yapısının güçlü, borçlanma gereksin­iminin az ve karlılığının yüksek olması gibi olumlu beklentilere işaret­tir.

Dönen varlıklar artarken satışların daha yavaş bir artış eğiliminde olması ya da azalış eğilimi göstermesi ise olumsuz değerlendirilir.

Bu durumda, dönen varlıklar içinde atıl fonların bulunması veya finansman gereksiniminin artması işletmenin karlılığını da olumsuz yönde etkiler.

Dönen varlıkların azalma eğilimine karşılık satışların yavaş art­ması veya satışların da azalma eğilimi göstermesi yine olumsuz yorumlanır. Çünkü bu görüntü, dönen varlık devir hızının düşüklüğüne ve dönen varlık içeriğinin zayıflığına işarettir.

2) Ticari Alacaklar ile Net Satışlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Ticari alacakların kısa ve uzun vadeli alacaklar şeklinde ele alınarak satışların eğilimi ile karşılaştırılmasında yarar vardır.Ticari alacakların artış eğilimi ile net satışların artış eğiliminin aynı seyri izlemesi veya ticari alacakların daha yavaş artması olumludur. Çünkü bu durumda istikrarlı bir kredili satış politikasının uygulandığı, ala­cakların vade ve tahsilat durumunun iyi izlendiği düşünülür.Ticari ala­caklar azalış eğilimi gösterirken, net satışlar artış eğilimi gösteriyor-sa,işletmenin peşin satışlarının arttığı sonucuna varılır. Bu da olumlu bir durumdur. Satışlarda Önemli bir artış olmasına rağmen, alacaklardaki artış eğilimi ise olumsuz yorumlanır. Çünkü bu durum, işletmenin alacaklarını tahsilde sorunlar yaşadığını ve gecikmelerin olduğunu gösterir.

3) Stoklar ile Net Satışlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Stoklardaki artış veya azalışa karşılık, net satışlarda daha yüksek bir artış eğilimi olumlu yorumlanır. Bu durumda işletmenin iyi bir stok politikasının olduğu ve stokların kolayca elden çıkartabildiği düşünülür.

Stoklardaki artışa karşılık, net satışlarda daha az artış eğilimi olması veya net satışların azalma eğilimi içinde olması olumsuzdur. Çünkü bu durumda stoklara fazla fon bağlandığı, stoklama giderlerinin arttığı düşünülür. Stoksuz ya da en az stokla çalışmanın moda olduğu bir dönemde, stoklardaki artış eğiliminin satışların eğiliminden daha yüksek olması arzu edilmeyen bir durumdur.

4) Maddi Duran Varlıklar ile Net Satışlar Eğilimlerinin Karşılaştırılması

Maddi duran varlıklar değişmezken net satışlar artmakta veya maddi duran varlıklar artış eğilimi gösterirken net satışlar daha hızlı bir artış eğilimi göstermekte ise, duran varlıkların satış hacmi ile uyumlu olduğu ve tam kapasiteye yakın kullanıldığı düşünülür. Böylece yatırımın geri dönüşü de gerçekleşecektir.

Maddi duran varlıklardaki artışa karşılık net satışlar daha yavaş artıyor ya da azalış eğilimi gösteriyorsa, duran varlıklara fazla yatırım yapıldığı ve atıl kapasite bulunduğu şeklinde yorumlanır.